KAZANANIN LANETİ - MARIE RUTKOSKI /YORUM






Yazar: Marie Rutkoski
Orijinal İsim: The Winner's Curse
Yayınevi: Pegasus
Çeviri: Barış Mol
Sayfa Sayısı: 363
İncelemek İçin: D&R
Puanım: 5/5






TANITIM

İstediğin şeyi kazanmak, sevdiğin her şeye mal olabilir.


On yedi yaşındaki Kestrel, bir generalin kızı olarak savurgan ve ayrıcalıklı hayatının tadını çıkarmaktadır. Arin'in ise sırtındaki giysilerinden başka bir şeyi yoktur.

Kestrel, Arin'i kendisine bağlayan fevri bir karar alır ve bununla savaşmaya çalışsalar da birbirlerine aşık olmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Ancak genç aşıkların dünyasında, isyan, düellolar, ahlaksız söylentiler, kirli sırlar ve her şeyin tehlikede olduğu oyunlar hüküm sürmektedir. Birlikte olabilmek için halklarına; ülkelerine sadık kalmak için ise birbirlerine ihanet etmelidirler.


YORUM

Bayanlar ve baylar, işte karşınızda son zamanlarda okuduğum en güzel kitap:Kazananın Laneti.

Uzun zamandır, oldukça uzun zamandır bir kitaba kendimi tam anlamıyla veremiyor ve gerçekten beğenemiyordum.Bunda kitabı okuma süremin yayılması ve kitaptan kopmam da etkiliydi ancak yine de bir 'okuyamama' durumunun içindeydim.Ama bu kitap bütün her şeyi söküp aldı.

Açıkçası Kazananın Laneti'ni internetten sipariş vermek üzereyken listeye son anda eklemiştim ve kitap hakkında çok bir bilgim yoktu. Sadece tanıtımını okumuştum ve bir öneri üzerine almaya karar vermiştim.Şimdi 'iyi ki almışım.' diyorum.

Kitap, sizi dünyasına çekebilme ve size o atmosferi yaşatabilme konusuna oldukça başarılı.Yazarın akıcı dili ve o dünyanın tanıdık olması da buna çok büyük katkı sağlıyor.Daha ilk bölümü bitirdiğimde bile kendimi o dünyaya girmiş gibi hissediyordum.Ve bu,uzun süredir aradığım bir kriterdi.

Kitap, güç üzerine kurulmuş bir düzeni anlatıyor. Güçlü olan başa geliyor ve güçsüz olan kölelik yapıyor.Tanıtımda da belli edildiği gibi Kestrel, General Trajan'ın kızı olarak güçlü olan Valorya soyundan geliyor ve babasının malikanesinde yaşıyor.Arin ise Valoryalıların 10 yıl önce fethettiği Herrani topraklarında doğmuş ve büyümüş bir Herranili.Fetihten sonra her Herrani'ye olduğu gibi, o da kölelik yapıyor ve alınıp satılıyor.



Tanıtımı okuduğunuz zaman Kestrel'i uçarı, aklı bir karış havada ve masum bir genç kız gibi düşünebilirsiniz ancak değil.Kesinlikle değil. Kestrel tam anlamıyla keskin bir zekaya sahip.Düşünme yöntemini, ufacık ayrıntıları birleştirip büyük resmi görebilme becerisini okudukça hayran kalıyorsunuz. Ve kadın karakterin de böylesine güçlü olması kitabı çok daha değerli yapıyor.

Arin ise beni başlarda sinirlendiriyordu ancak bu onu sevmeme engel olamadı.Sayfaları çevirdikçe, Arin'i okudukça onu çok daha fazla sevdim ve kitap bitiğinde resmen şöyleydim.

HERRAN'A GİDİYORUM!

Laf olsun diye söylemiyorum, Arin çok asil bir karakter ve kararlılığı o kadar net ki, doğru bildiği şeyi yaparken kendisini hiç önemsemiyor.Riskleri göze alıyor, kendisi hakkında ne düşünüleceğini umursamıyor ve öyle olmaması gerektiği zamanlarda bile Kestrel için elinden geleni yapmaya çalışıyor.Bu da zaten okuyanın kalbini tekletiyor.

Ah Arin ah..

Kitabı iyi yapan şey sadece yazarın üslubu ve karakterlerin sağlam olması değildi.Olayların zekice kurgulanmış olması birbirlerine bağlanışları o kadar iyiydi ki, resmen hayran kaldım.Önemsemediğiniz bir detayın, aslında büyük resmin en temel parçası olduğunu öğrendiğiniz zamanlar da oluyor.Ve bence bu, kitabı kaliteli yapan etkenlerden biri.

Serinin ikinci kitabı ne zaman gelecek bilmiyorum, ingilizcesini almaya kalksam o da ne zaman gelir kestiremiyorum.Yani resmen kitap bitti ve ortada kaldım.Kitabı dün bitirdiğimde bitirmiş olmanın hüznü ve böyle bir kitabı okumanın mutluluğu bir aradaydı.İnsana bu duyguyu yaşatabildiği için yazarı tebrik ediyorum.







Yorumlar

Popüler Yayınlar