11.22.63 || 1. SEZON 1. BÖLÜM İNCELEMESİ
Bir restoranın dolabından yıllar öncesine, 1960 Ekim’ine gidebileceğinizi, orada ne kadar vakit geçirirseniz geçirin geri döndüğünüzde kendi zaman çizginizde sadece 2 dakika geçtiğini fark etseydiniz, ne yapardınız? Geri dönüp biraz nostaljinin keyfini çıkarır, belki sadece fotoğraflarda gördüğünüz eski aile evinizi ziyaret eder ya da gidip kendi zamanınızdakinden çok daha az bir parayla, asil bir Chevrolet mi alırdınız? Yoksa bir suikastı mı engellemeye çalışırdınız?
11.22.63, Amerikalı yazar Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan, başrolünü James Franco’nun üstlendiği 8 bölümlük, mini bir bilim kurgu-gerilim dizisidir. Zaman yolculuğu yaparak John F. Kennedy suiskastını durdurmaya çalışacak bir ingilizce öğretmenine odaklanmaktadır.
Jake Epping, lisede ders veren sıradan bir ingilizce öğretmenidir. Bölüme ve dolayısıyla diziye girişimizi de ingilizce dersinde, bir öğrencisinin yazdığı hikayeyi okuduğu sahneyle yaparız. Daha sonra Jake’in bir lokantaya gittiğini görürüz, lokantanın sahibi olan ve yıllardır tanıdığı arkadaşı Al ile birkaç dakika konuştuktan sonra restoranın kapısı açılır ve içeri bir kadın girer. Bu arada Al, restoranın arkasına gitmiş ve gözden kaybolmuştur. Başta önemsiz gibi görünen bu detay, aslında bütün her şeyin başlangıcıdır.
Jake, eşinden boşanmak üzeredir ve içeri giren de boşanma evraklarını getiren karısıdır. Evrakları imzalayıp karısının restoranı terk etmesinin hemen ardından, Al öksürerek depodan çıkagelir. Aradan sadece birkaç dakika geçmesine rağmen bir anda hastalanmıştır ve çok daha yaşlı görünmektedir. Bir sonraki sahnede Jake’in Al’i eve bıraktığını, ilaçlardan ve kanserden bahsettiğini görürüz. Birkaç dakika içerisinde nasıl olup da kanser olduğunu anlamamakta ve Al’e sorular sorup durmaktadır. Al’in cevabı ise eğer yarın tekrar gelirse, ona her şeyi anlatacağına dair bir söz olur.
Okulda geçen bir günden sonra Jake Al’i ziyarete gider ve sorularının cevaplarını ister. Al ise onu restoranın arkasındaki dolaba girmesini, yeterince vakit geçirdikten sonra geri gelmesini ve ona her şeyi anlatacağını söyler. Bütün bunlarda hiçbir mantık bulamayan Jake yine de Al’in dediğini yapar. Ve kendini birden bire açık havada, restoranın önünde bulur. Yoldan geçen arabalar, insanların kıyafetleri ve etraftaki ilanlar dahil her şey farklıdır. Ne yapacağını bilemeyen Jack şaşırmıştır ve biraz ilerleyip bulunduğu noktaya tekrar döndüğünde kendini yine restoranın deposunda bulur.
Al ona restoranın deposundaki dolabın bir zaman geçidi olduğunu, içeri giren kişiyi 21 Ekim 1960’a gönderdiğini söyler. Geçmişte ne kadar zaman geçirirse geçirsin geri geldiğinde sadece 2 dakika geçmiş olacaktır. Kendisi de dün sabah geçmişe gidip 3 yıl orada kalmış, kanser hastalığına orada yakalanmıştır. Yani Jake’in boşanma evraklarını imzaladığı sürede.
Herkese olacağı gibi Jake’in de kafası çok karışır ve olayları anlamlandıramaz. Üstelik başa çıkması gereken tek gerçek de zaman tünelinin var olması değildir. Al’in geçmişe gitmekte bir amacı vardır ve artık kanser olduğu için bu görevi Jake’in tamamlayabileceğine inanır. 21 Ekim 1960 yılına gitmek, 22 Kasım 1963 yılına kadar orada yaşamak ve zamanı geldiğinde John F. Kennedy suiskatını durdurmak.
Jake başta bunun delice bir fikir olduğunu düşünüp reddeder ancak bölümün ilerleyen dakikalarında bu teklifi kabul eder ve dolaptan geçer. Geçmişte yaşayabilmek için gerekli olan bilgileri Al’den almıştır ve yapması gereken tek şey ipuçlarını takip etmek, insanların arasına karışmak ve kanıtları toplamaktır. Ancak olaylar geliştikçe ve Jake, geçmişte bir değişiklik yapmaya yaklaştıkça, Al’in ona bahsettiği bir sorunla karşılaşır.
Geçmiş değişmek istememektedir ve Jake’in eylemlerine karşı koymaktadır.
Dizinin yaklaşık 1 saat 20 dakika süren bu bölümü, Jake’in geçmişte geçirdiği birkaç günden sonra bu görevi başaramayacağına inanması ama her şeyi bitirmeden önce, değiştirmek konusunda kesin kararlı olduğu bir olay yüzünden Kentucky’ye gitmesiyle bitmektedir.
Bu konularda çok fazla bilgim olmadığı için sahnelerin çekim açısını ve kullanılan renkleri değerlendiremeyeceğim ancak gerek sahne akışları, gerek olay bağlantıları ve gerekse izleyicide merak uyandırabilme, bir sonraki bölüme geçme isteği yaratma becerisiyle 11.22.63, daha ilk bölümüyle benden yüksek bir puan alıyor.
Zaman akışlarının ve geçmişteki her hareketin gelecekte yaratacağı değişimi, suikastın detaylarına girildikçe Jake Epping’in nasıl engellerle karşılaşacağını ve bu durumlar karşısında ne yapacağını şimdiden merak ediyor, zaman yolculuğunu ve suikast/dava aydınlatma olaylarını ilgi çekici bulanlara diziye bir göz atmalarını öneriyorum.
Peki siz Jake Epping olsaydınız ne yapardınız? Geçmişi ve dolayısıyla da geleceği şekillendirebilme şansınız olsaydı bu şansı kullanmak ister miydiniz, yoksa bunun getireceği tehlikeleri göz önünde bulundurup günlük hayatınıza devam mı ederdiniz?
Yorumlar
Yorum Gönder