HARRY POTTER VE ZÜMRÜDÜANKA YOLDAŞLIĞI FİLMİNDEKİ 11 HATA


Tamam, bu tür postlara hatta daha çok youtube videolarına hepimiz alışığız, seri hakkında hemen hemen her şeyi biliyoruz.


O yüzden belki de sizin açınızdan bakıldığında bu blog postunu yazmama gerek yok ama hazır kitabı bu akşam bitirmiş ve filmi de tekrar az önce izlemişken, neden yazmayayım ki dedim. Sonuçta hiçbirinize bu blogu zorla okutmuyorum ve burası okuduklarımı kaydetmekten çok benim için bir fikir tahtası görevi gördüğüne göre bu yazıyı kendim için yazabileceğimi düşünüyorum. Okursanız, yazdıklarım hakkında katıldığınız ya da katılmadığınız yönünde, neleri eksik bulduğunuz ya da neleri tartışmak istediğiniz yönünde fikir bildirirseniz tabii ki mutlu olurum, orası ayrı. 

Hadi şimdi filme gelelim.


Ben Harry Potter'ı inanılmaz seviyorum ve çocukluğumun kitap okumayı sevdiren ilk gerçek romanı diyebilirim. O zamanlar okuldaki kütüphaneden serinin sadece üç kitabını okuma fırsatı bulmuş, devamını bilememenin getirdiği memnuniyetsizlik olsa da o üç kitabı defalarca başa sarıp okumuştum. Her seferinde, ne zaman ne olacağını artık ezberlemiş hale gelsem bile o okumanın getirdiği mutluluğu ve içime yaydığı sıcacık hissi, Hogwarts'ta olmanın verdiği evdeymiş hissini unutamıyorum. Ama bütün bunlara rağmen, seriyi fiziksel olarak toplamam çok uzun zaman sonra gerçekleşmişti çünkü bir şekilde, almak hep aklımda olsa da sürekli başka başka kitaplar alıp okumuş, bu da seriyi ertelememe sebep olmuştu Daha sonra da baskı sıkıntıları ve yeni baskının gelme süreci yüzünden bir türlü alamamıştım. Ancak tam olarak iki yıl önce, üniversite 2. sınıfa giderken, her ay kendime bir Harry Potter kitabı hediye etme etkinliğimi başlattığımda, seriyi tamamlama fırsatı buldum. (Her ay bir tane almaya dayanamayıp kuralı bozdum tabii ki ama bu başka bir detay.)

O ya da bu sebeplerle bu zamana kadar ertelenmiş olduğu için ve seriyi pdf ya da epub okumayı kesinlikle reddettiğim için- çünkü bu serinin fiziksel olarak ellerimde olmasını ve olayların içine dalarken hışır hışır seslerle sayfaları çevirebilmeyi istiyordum- seriyi bir türlü okuyamadım. Almayı tamamladığımda da çok zor bir okul yılının içinde olduğum için sadece ilk dört kitabı okumaya fırsat bulmuş ama dördüncü kitaptan sonrasına ilerleyememiştim. Hatta Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na başladığımı ama çok az okuyup sonra elimden bıraktığımı hatırlıyorum. Sürekli bölünen ve günlerce elime alamayacağım bir okuma yapmak istemiyordum çünkü bu olayın her kitaba olmasını kabul edebilsem bile Harry Potter serisinde olmasını kabul edemem. Sonra da bir türlü bu kadar uzun bir kitabı rahat rahat okuyacağım bir dönem bulamamıştım ama şimdi, hazır karantina günlerinde bütün gün evdeyken, projem uygulamalı olması sebebiyle yaza ertelenmişken ve teorik derslerimi de sadece internet üzerinden alacakken daha iyi bir vakit olamaz diye düşündüm. Bayıla bayıla okuyarak da üç gün içerisinde bitirdim ve hemen arkasından yıllardır en az on kez izlediğim filmini tekrar izledim.

Belki zaten bildiğiniz şeyler olacağı için size sıkıcı gelecek ama sanırım ben biraz Harry Potter hakkında konuşmak ve o güzel dünyadan hemen sıyrılmamak istiyorum. Şimdi gelelim, benim gördüğüm hatalara.


1| Harry'nin Mektupları

Filmin ilk sahnesinde, Harry kendisine ve Dudley'ye saldıran iki Ruh Emici'yi kovmak için Patronus büyüsü yaptığı için bakanlıktan gelen, Hogwarts'tan atıldığını bildiren bir mektup almıştı. Hemen arkasından gelen sahnede ise Dursleylerin Dudley'i hastaneye götürdüğünü ve Harry'nin odasına çıktığını, uykuya daldığını ve kabus yüzünden uyandıktan sonra ise Moody, Tonks ve diğer Yoldaşlık üyelerinin kendisini almaya geldiğini görüyoruz. Harry onlara okuldan atıldığını söyleyip neler olduğunu soruyor ve karşılığında ise Kingsley Shacklebolt'tan, okuldan atılma işleminin ertelendiğini ve Dumbledore'un bununla ilgilenmek için bakanlıkta olduğu yanıtını alıyordu. Ancak filmde gördüğümüzün aksine Sihir Bakanlığı'ndan gelen mektup, Harry'nin o akşam aldığı tek mektup değildi. Okuldan atılmadığı ve Dumbledore'nun onun için bakanlıkta olduğu haberini, Arthur Weasley'nin ona yolladığı ve bakanlığın gönderdiğinden hemen sonra gelen mektuptan öğrenmişti. 


2| Grimmauld Meydanı 12 Numara'nın Girişi

Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın karargahı olması sebebiyle Sirius'un Dumbledore'a verdiği aile evi, kendisini gizleyen bir yöntemle iki evin arasında duruyor ancak ziyaretçilerini içeri aldıktan sonra iki yanındaki evin arasında sıkışıyor ve cephede gözden kayboluyordu. Filmde eve girebilmek için Deli Göz Moody'nin elindeki uzun bastonu yere birkaç defa vurduğunu görmüştük ancak kitapta bundan tam ayrı bir şekilde, Dumbledore'un yazdığı bir parşamön parçasını Harry'ye vermiş ve kelimelere odaklanmasını söylemişti. Dumbledore evin SırTutucusu'ydu ve adresi Harry'ye ancak böyle iletebilirdi.


3| Sirius ile Harry İlişkisi

Filmde Sirius ve Harry'nin çok sıcak bir karşılaşma yaşadığını görmüştük ancak kitaptaki ilk karşılaşmaları, Sirius'un Yoldaşlık'a daha fazla yardım edemediği için moralinin bozuk olmasından dolayı daha soğuk geçmişti. Ruh hali neşeli değildi ve bu durum da o karşılaşmaya yansımıştı. Ama birbirlerini ilk kez gördükleri bu sahneden sonra araları hemen ısınmıştı. Ayrıca filmde, Hogwarts trenine giderlerken istasyonda Sirius'un ilk Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyelerinin bir fotoğrafını Harry'ye vermesini izlemiştik. Ancak kitapta bu fotoğrafı Harry'ye Moody göstermiş, üstelik bunu istasyonda değil Grimmauld Meydanı 12 Numara'da, Hogwarts'a dönmeden önceki son akşam yemeğinde yapmıştı.


4| Luna Lovegood'la Tanışma

Filmde Luna Lovegood'u ilk gördüğümüz an, testrallerin çektiği arabalarla okula gitmek üzere onun olduğu arabaya bindikleri andı. Harry gördüğü yaratıkları neden başka kimsenin göremediğini anlamamışken Luna'nın sesi kendisinin de görebildiğini söylemişti. Daha sonra da hepsi o arabaya doluşmuş, Hermione Luna'yı yanlışlıkla Loony Lovegood olarak tanıtmıştı. Luna'nın tanıştırılma şekli doğru olsa da bu sahne tamamen yanlıştı. Harry Luna ile trende aynı kompartımanda otururken tanışmıştı ve Luna'yı Loony olarak tanıtan kişi Hermione değil, Ginny'ydi. O sırada Hermione ve Ron, o yıl sınıfbaşkanı seçildikleri için sınıf başkanlarının olması gereken kompartımandaydılar. Harry, Ginny, Luna ve Neville'in yanına daha sonra geleceklerdi.


5| Kabuslar

Filmde gördüğümüz kadarıyla, okula döndükleri ilk akşam Harry ortak salonda Seamus ile tartışmış, daha sonra uyumaya gitmiş ve rüyasında esrar dairesinin kapısını, kehanet küresini ve Voldemort'un bir şeyi almak için uzanan elini görmüştü. Aslında bir kabus değil de Voldemort'un zihnindekileri gören Harry'nin kabustan uyanmasından hemen önce Voldemort'un yüzünün tamamını çevirerek ekrandan bize, dolayısıyla da o anda onu yukarıdan izleyen Harry'ye baktığını görmüştük. Sanki onun kendi zihnindekileri gördüğünü fark etmiş gibiydi. Ancak kitapta Voldemort'un bu bağı fark etmesi, Harry'nin yine uykudayken Mr. Weasley'ye saldırıldığını görmesine kadar gerçekleşmeyecekti. Üstelik Seamusla ortak salonda herkesin içerisinde değil, Dean, Ron, ve Neville ile kaldıkları beş kişilik yatakhanelerinde tartışmıştı ve o gece kabus görmemişti. Ayrıca kitapta, Harry kabuslarında kehanet kürelerini görene kadar çok uzun süre geçmiş, bu süreçte birçok kabus görmesi gerekmişti.


6| Mr. Weasley'ye Saldırı

Filmde Harry'nin bir kabus aracılığıyla Mr. Weasley'ye saldırıldığını görmesinin üzerinden Ron ve Profesör McGonagall tarafından Profesör Dumbledore'un odasına götürüldüğünü, bütün Weasley üyeleri arka planda onları seyrederken Dumbledore'un Harry'ye rüyasındaki konumunu, olaya hangi açıdan baktığını sorduğunu ve Harry'nin bu soruyu geçiştirdiğini, sahnenin devamında kendisine bakmayan Dumbledore'a bağırdığını izlemiştik. Daha sonra Snape odaya gelmişti ve Dumbledore, bütün Weasleylerin Grimmauld 12 Numara'ya gönderileceği haberini Sirius'a vermesi için tablodaki Phineas Nigellus'u göndermiş, Snape'in ise hemen Harry'yi de alıp zihinbend derslerine başlamasını istemişti. Hemen arkasından, hala kabustan uyandığı andaki ruh halinden sıyrılamamış Harry'nin Snape'le mahzenlere giden merdivenden indiğini, ilk zihinbend dersini alışını izlemiştik. İlerleyen sahnelerde de Sirius'un evindeki noel yemeğini, tekerlekli sandalyede olsa dahi iyi gözüken Mr. Weasley'nin de onların yanında olduğunu görmüştük.


Ancak bu sahne kitapta çok daha farklı yazılmıştı. Filmdekinin aksine, Harry Mr. Weasley'yi Esrar Dairesi'nin içerisinde uyanıkken değil, dairenin kapısında uyuya kalmış haldeyken görmüş, saldırı böyle gerçekleşmişti. Kabusun hemen ardından Dumbledore'un odasına götürüldüğünde ve Dumbledore Harry'ye rüyadaki konumunu sorduğunda yanlarında sadece Ron ve Profesör McGonagall vardı, Harry ise çekinerek de olsa rüyayı üstten veya uzaktan değil, yılanın gözlerinden gördüğünü söylemiş, Dumbledore'a bağırmamıştı. Diğer Weasley çocukları odaya sonradan getirilmiş, Harry'nin rüyada yılanın kendisi olduğunu gördüğünü duymamışlardı. Dumbledore bir anahtar yaratmış, bütün Weasleyleri ve Harry'yi Grimmauld Meydanı 12 Numara'nın mutfağına yollamıştı. Ertesi gün ise bütün herkes St Mungo Sihirsel Hastalıklar ve Sakatlıklar Hastanesi'ne giderek Mr. Weasley'yi ziyaret etmişti. Harry Zihinbend derslerine birkaç gün sonra başlayacaktı, bunun haberini de yine Sirius'un evinin mutfağında, Snape'in kendisinden almıştı. Üstelik filmdekinin aksine Mr. Weasley Grimmauld Meydanı 12 Numara'daki noel yemeğine hiç katılamamış, onun yerine herkes onu hastaneye ziyarete gitmişti. Bu ziyaret sırasında da Ginny, Ron ve Hermione Neville'in ailesine ne olduğunu öğrenmişlerdi çünkü hastanede ona ve babaannesine rastlamışlardı.


7| Dumbledore'un Ordusu'nun Dağılışı

Filmde Umbridge ve teftiş mangasının ihtiyaç odasının kapısını patlatarak herkesi yakalamasını, bilginin kaynağı olarak da Cho Chang'i göstermelerini izlemiştik. Üstelik yakalama işleminden önce bile okulun hizmetlisi Filch ile Malfoy ve çetesinin çoktan toplantının nerede yapıldığını keşfetmişler ve birilerini yakalamak için çabalamışlardı. Bütün ekip Büyük Salon'da cezaya kalmış, herkes Cho'dan uzak durmuştu. Daha sonra Cho'nun üzerinde her şeyi dürüstlükle anlatmasına sebep olan Veritaserum iksiri kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Kitapta ise tamamen başka bir sahne yer alıyordu.

D.O toplantılarının en başından beri Cho'nun arkadaşı konumuyla kitapta yer alan Marietta Edgecombe, annesi bakanlıkta çalıştığı için onu dinliyor ve zaten bu toplantılara katılmak istemiyordu. En sonunda da Umbridge giderek toplantının ihtiyaç odasında yapıldığını söylemişti ancak daha en başta isimlerini yazıp imzaladıkları Dumbledore'un Ordusu parşömenine Hermione tarafından bir uğursuzluk büyüsü yapıldığı için, bunu der demez cezasını çekmiş, bir anda yüzünde çıkan ve gammaz yazılarını oluşturan sivilceler yüzünden utanıp konuşamaz hale gelmişti. Daha sonra da gerçekleri anlatamaması için, Sihir Bakanı Fudge ile Dumbledore'u tutuklamaya gelmiş gibi davranan ancak Yoldaşlığın bir üyesi olan Shacklebolt gizlice onun hafızasını değiştirmişti. Böylece yasadışı hiçbir şey yapmadıkları, bu işe tamamen Dumbledore tarafından itildikleri iddiası ve bu iddianın yalanlanamıyor oluşu yüzünden bütün ekip okuldan atılmaktan yırtmışlar, ceza falan da almamışlardı.


8| Quidditch

Kitapta büyük bir önem arz eden bu konu filmde tamamen görmezden gelinmiş, tek bir quidditch sahnesi bile izleyememiştik. Ancak bu konu kitap boyunca bolca işlenmişti. Harry, Fred ve George'un Malfoy'a birkaç tane geçirmelerinin ardından Umbridge tarafından Quidditch oynamaktan men edilmeleri ve süpürgelerine el konulması, Ron'un yeni top tutucu olması ancak heyecandan dolayı başarısız bir performans göstermesi ve Malfoylar sayesinde bütün okula yayılan, onu aşağılayan bir şarkının olmayışı çok büyük eksiklikti. Fred ve George filmde okulu terk ederken süpürgeleri üzerinde uçarak sahneye dalmışlardı ancak kitapta, bütün o karmaşanın en sonunda süpürgelerine yaptıkları Accio büyüsüyle onları Umbridge'in odasındaki kilitli dolaptan çıkarabilmişlerdi. Harry'nin süpürgesinin hala kilit altında olması detayı ise, kitabın sonunda Sihir Bakanlığı'na testralleri kullanarak uçmalarının sebeplerinden biriydi.

Quidditch'e hiç yer verilmediği ve Ron'un top tutuculuğu gösterilmediği için Grawp'un filme giriş sahnesi ise tamamen yanlış yazılmıştı. Filmde, Harry, Ron ve Hermione hep beraber Hagrid'in peşinden gidip Grawp ile tanışmışlar, hatta Grawp Hermione'yi havaya kaldırarak herkesi korkutmuştu. Ancak bu sahne kitapta çok daha farklı işlenmişti. Bir Quidditch maçı sırasında Hagrid Hermione'nin ve -takımdan atıldığı için süpürgesinin üstünde maçın içinde değil de tribünlerde olan- Harry'nin yanına gelmiş, Grawp ile onları tanıştırmıştı ve Ron ise bu konudan daha sonra haberdar olmuştu. Üstelik bu tanışma sırasında Hagrid ile at-adamlar arasındaki anlaşmazlığı ve Hagrid'e duydukları öfkeyi de okumuştuk. Ancak bu anlaşmazlık da filmde hiç yer almamıştı.


9| Yalan Kabus

Sirius'un tehlikede olduğu izlenimi verilmesi için Voldemort tarafından Harry'nin görmesi sağlanan son kabus,Sirius'un Esrar Dairesi'nde işkence gördüğü ve öldürüleceği üzerineydi. Ancak filmdeki gibi sınıfların dışında, Weasley ikizlerinin okulu terk edişlerini ve her yeri havaifişeklere boğmalarını izlerken değil, bir SBD sınavının tam ortasında gelmiş, böylece tek başına dışarı çıkıp yardım isteyebileceği tek kişiyi, Profesör McGonagall'ı aramak için zar zor ayakta durarak ve korku içerisinde hastane kanadına gitmişti. Ancak filmde hiç gösterilmeyen detaylardan biri olarak, SBD'ler sırasında Hagrid'in okuldan kovulması esnasında bir arbede çıkmış, Umbridge ve bakanlık ekibinden toplam 4 kişi Hagrid'i korumaya gelen Profesör McGonagall'a, daha araziyi geçip yanlarına gelmemişken Sersemletme büyüsü yapmış, göğsüne isabet eden bu büyüler ve yaşının da artık çok genç olmaması dolayısıyla iyileşmesi için St Mungo'ya nakledilmek zorunda kalmıştı. Profesör McGonagall ancak ders yılı biterken Hogwarts'a geri dönebilecekti.


10| Yasak Ormana Dalış

Filmde Hermione ve Harry'nin Umbridge'in odasına girdiğini, Harry'nin şömineyi kullanarak Grimmauld Meydanı 12 Numara'ya gideceğini söylemesini ve hemen arkasından Umbridge ve teftiş mangası tarafından yakalanmalarını izlemiştik. Harry şömineyi hiç kullanamamıştı ve Hermione Umbridge'i kandırarak odadan çıkmalarını sağladığında onu da alıp yasak ormana gitmişlerdi. Orada At adamlar hemen Umbridge'e saldırmışlar, birkaç saniyeliğine ortaya çıkıp Umbridge'i eline alan Grawp'a ok atmışlar ve en sonunda Umbridge'le orayı terk etmişlerdi. Ekibin geri kalanıyle; Neville, Luna, Ginny ve Ron ile köprüde buluşmuşlardı, hemen ardından testralleri kullanarak Londra'ya uçtuklarını görmüştük.

Kitapta ise Harry'i şömineyi kullanabilmiş, sadece başını içeri sokarak aynı Sirius'un Gryffindor ortak salonundaki şömineden kendileriyle iletişim kurabilmesi gibi başı Grimmauld Meydanı 12 Numara'nın mutfağındaki şöminede belirmiş, Kreacher'ın yalanlarına kanarak Sirius'un tehlikede olduğuna emin olmuştu. Bunun ardından Umbridge'e yakalanmışlardı. Yasak ormana gittiklerinde ise Umbridge'in hakaretleri üzerine ona saldırmış ve onu oradan alıp götürmüş, biraz tartıştıktan sonra da ormana izinsiz girdikleri ve çocuk bile olsalar kendilerinden bekledikleri yardımı at-adam ırkına hakaret olarak düşündükleri için Harry ve Hermione'nin de onunla aynı kaderi paylaşması gerektiğini savunmuşlar, filmdekinin aksine çekip gitmemişlerdi. Ancak Grawp çıkagelmiş, ikiliyi kurtararak at-adam sürüsünü kovalayarak uzaklaştırmıştı. Grubun geri kalanıyla da köprüde değil yasak ormanda buluşmuş ve ormanda yaşayan testrallerle Londra'ya uçabilmişlerdi.


11| Esrar Dairesi'nde Savaş

Filmde Harry, Hermione, Ron, Luna, Ginny ve Neville'den oluşan ekip kitaptakinin aksine kolayca esrar dairesinde girecekleri odayı bulmuşlardı. Harry ve Voldemort üzerine söylenen kehanet küresi kitaptaki gibi 97. sırasının sonunda Ron'un fark etmesiyle değil, arka sıralardan birinde Neville'in görmesiyle bulunmuştu. Kitapta Yoldaşlık üyelerinin gelmesi, Harry dışında neredeyse herkesin etkisiz hale geldiği- Neville kırık burnu yüzünden düzgün konuşamadığından ve bu da büyü yapmasını engellediğinden, ancak hala bedenini kullanarak savaşmaya çalıştığından dolayı 'neredeyse herkes' diyorum-  bir kavgadan sonra olmuştu ancak filmde kavgadaki olaylar kesilmiş olduğundan dolayı sanki hemen gelmiş gibiydiler. Üstelik filmde ekipten kimse baygın hale getirilip hastanelik edilmemişti, sadece ölüm yiyenler tarafından tutuluyorlardı. Harry'nin bütün olayın başından beri elinde tuttuğu ve kırmamaya çabaladığı kehanet, hem Sirius'un hem de Lupin'in kavdan kaçarak uzaklaşmalarını söylemesi üzerine, Neville'i de alıp gitmeye çalışırken kırılmış, içindeki kehaneti kimse duyamamıştı. Ancak filmde, bu sahne hiç olmamış ve Harry kehaneti Lucius Malfoy'a vermiş, hemen ardından da Yoldaşlık üyelerinin gelişiyle arbede yaşanmış, kehanet bu sırada kırılmıştı. Ama kehanet kitaptaki gibi çalışmadığı için, Harry küreyi eline aldığı anda bir ses konuşmuş ve kehaneti söylemişti. Oysa kitaptaki Harry, bu kehaneti birkaç saat sonra, Dumbledore'un ofisinde öğrenecekti.


Sirius'un Lucius Malfoy ile savaşırken dışardan saldıran Bellatrix Lestrange taradından yollanan Avada Kedavra lanetiyle ölmesini, kemerli geçide karışıp yok olmasını izlemiştik. Ancak kitapta, Sirius o anda zaten Bellatrix ile savaşıyordu ve bu savaş sırasında ölmüştü. Filmdeki Harry Bellatrix'i kovalayıp hiddetle onu öldürmenin sınırına gelince Voldemort yanında belirmiş, Dumbledore ile ikisinin düellosu başlayınca da Bellatrix bakanlık şöminelerinden birini kullanarak kaçmıştı. Oysa kitapta, Harry Bellatrix'e hiç o kadar yaklaşmamıştı ve Voldemort'un geldiğini bile sonradan fark etmişti. Üstelik filmdekinin aksine Dumbledore sadece o anda gelmemiş, daha Esrar Dairesindeki savaş sürerken yetişip çatışmaya katılmıştı. Bu çatışma sonrası kitapta Harry'nin Dumbledore ile yaptığı uzun konuşmanın çok az bir kısmını filmde izleyebilmiş, kehanetin detaylı açıklamasını ve bütün yıl boyunca Dumbledore'un Harry'den uzak durmasının bütün sebeplerini izleyememiştik. Üstelik Yoldaşlık üyelerinin kitabın sonunda Harry'yi Privet Drive 4 Numara'ya uğurlayışlarını, Dursleyleri uyarmalarını ve Harry ile vedalaşmalarını da görememiştik.


Benim aklıma gelen hatalar ve eksiklikler bunlar oldu, aslında biraz düşünsem birkaç madde daha yazarım gibime geliyor ama zaten uzun olan yazıyı daha da uzatarak sizi sıkmak istemiyorum. Muhtemelen bunun bir yazı olmasını değil de bir youtube videosu olmasını tercih ederdiniz, öylesi herkes için çok daha kolay olurdu belki ama ne yapayım, blog yazmayı seviyorum.

Filmde sizin bulduğunuz eksiklikler var mı? Bu yazdıklarımdan daha önce fark ettikleriniz olmuş muydu? Bu yazım hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda yazmayı unutmayın!

Sihirle kalın!





Yorumlar

Popüler Yayınlar